03-01-2021, 06:34 PM
Yer: 44. Yol
Saat: 14:45
Hava: Bulutlu
Çocuklar toplarını gayet hararetli bir biçimde oynarlarken arada bir sesler yükselip, alçalıyor. Gülümseyen suratlar bazen caka satıyor, bazen ise öfkeye bürünüyor. Çocuklarına sevecen bir şekilde bakan balkonlardaki kadınları görüyorsun. Apartmanların kapıları arada bir açılıyor ve birileri çıkıp, birileri giriyor. Bu yol hareketli bir yol gibi görünüyor. Çocukların yakınları olduğunu düşündüğün kimseler evlerine girmeden önce çocuklara sesleniyor veya onları sevip, öyle evlerine giriyorlar. Bacağının durumu ise bu sırada hareketsiz olduğun için iyi görünüyor.
Zaman öylece akıp giderken uzaklardan bir adamın sana doğru geldiğini görüyorsun. Yaşını başını almış bu adam yanına gelip, sorgusuz sualsiz oturuyor. "İyi günler." diyor. Adamın elindeki çantası bu sırada gözüne çarpıyor, siyah deri çantasını bacaklarının arasına koyuyor. Adamda seni rahatsız eden bir şeyler olmasına karşın adamı pek çözemiyorsun. Buralı değil gibi görünüyor. Seni rahatsız edebilecek bir hareket yapmadığı için de pek fazla bu adamın yanına oturmasında sorun göremiyorsun. Adam gözlerini bacaklarına çevirip, "Bayım, kötü görünüyorsunuz. Sanıyorum ki sizin için bir şeylerim vardı." deyip, çantasını açıyor. Elleriyle çantasını kurcalarken bir anlığına duraksıyor: "Aslında buraya yanlış giden bir şeyleri çözmek için geldim. Bu yanlışı çözmek için size bir iş teklifim var." diyor. Gözlerini gözlerine dikip, sakin bir şekilde konuşmasına devam ediyor: "Eğer teklifimi kabul ederseniz... bu şehir sizin olabilir." Adam sözlerinde oldukça ciddi görünüyor. Akabinde çantasından bir ilaç kutusu çıkartıp, ilaç kutusunu açıyor. İlaçlardan birini eline alıp, sana uzatıyor. "Bunu için Bay Duilio Elmo Aurelio Vico Baldassare Di Salvatore." diyor.
Saat: 14:45
Hava: Bulutlu
Çocuklar toplarını gayet hararetli bir biçimde oynarlarken arada bir sesler yükselip, alçalıyor. Gülümseyen suratlar bazen caka satıyor, bazen ise öfkeye bürünüyor. Çocuklarına sevecen bir şekilde bakan balkonlardaki kadınları görüyorsun. Apartmanların kapıları arada bir açılıyor ve birileri çıkıp, birileri giriyor. Bu yol hareketli bir yol gibi görünüyor. Çocukların yakınları olduğunu düşündüğün kimseler evlerine girmeden önce çocuklara sesleniyor veya onları sevip, öyle evlerine giriyorlar. Bacağının durumu ise bu sırada hareketsiz olduğun için iyi görünüyor.
Zaman öylece akıp giderken uzaklardan bir adamın sana doğru geldiğini görüyorsun. Yaşını başını almış bu adam yanına gelip, sorgusuz sualsiz oturuyor. "İyi günler." diyor. Adamın elindeki çantası bu sırada gözüne çarpıyor, siyah deri çantasını bacaklarının arasına koyuyor. Adamda seni rahatsız eden bir şeyler olmasına karşın adamı pek çözemiyorsun. Buralı değil gibi görünüyor. Seni rahatsız edebilecek bir hareket yapmadığı için de pek fazla bu adamın yanına oturmasında sorun göremiyorsun. Adam gözlerini bacaklarına çevirip, "Bayım, kötü görünüyorsunuz. Sanıyorum ki sizin için bir şeylerim vardı." deyip, çantasını açıyor. Elleriyle çantasını kurcalarken bir anlığına duraksıyor: "Aslında buraya yanlış giden bir şeyleri çözmek için geldim. Bu yanlışı çözmek için size bir iş teklifim var." diyor. Gözlerini gözlerine dikip, sakin bir şekilde konuşmasına devam ediyor: "Eğer teklifimi kabul ederseniz... bu şehir sizin olabilir." Adam sözlerinde oldukça ciddi görünüyor. Akabinde çantasından bir ilaç kutusu çıkartıp, ilaç kutusunu açıyor. İlaçlardan birini eline alıp, sana uzatıyor. "Bunu için Bay Duilio Elmo Aurelio Vico Baldassare Di Salvatore." diyor.